Türkiye
sinemasında "futbol filmleri" var mıdır? Elbette vardır. Yeşilçam
filmlerinde futbol bir "çeşni" olarak sıkça kullanılmıştır. Genelde
star sistemine dayanan Türkiye sinemasındaki erkek karakterlerin futbolla
ilgilendiklerini, üç büyüklerden birini desteklediklerini, bazen de maça
gittiklerini görürüz. Yani futbol bir "yancı" olarak filmlerde sıkça
kullanılmıştır ama onun “esas oğlan/kız” olduğu film sayısı epeyce azdır.
Bu
serinin üçüncü filminde "Gol Üçlemesi"ni işlemiştik. Üçlemede
anlatılanlar, Maradona'nın gülüp geçtiği türden bir strese sahip futbolculardan
birinin başlarına gelenlerdi. Futbolcuları idealize eden filmlerden Yeşilçam'da
da mevcuttur. Bugün bunlardan iki tanesine değineceğiz. İki tane çünkü
bunlardan herhangi birinin, bir yazıyı doldurabilecek kadar nitelikli
olmadığını düşünüyoruz.
Metin
Oktay'ı nasıl bilirsiniz? Birçok kişi hemen futbolun taçsız kralı diyecektir.
Atıf Yılmaz'ın 1965 yılında çektiği ve başrolünde Metin Oktay'ı oynattığı
"Taçsız Kral" adlı film, Türkiye sinemasında futbolun başrolde olduğu
ilk filmdir. Bir futbolcunun kendisini oynadığı kurmaca film yok denecek kadar
azdır. "Taçsız Kral"la aynı yıl çekilen ve o dönemin ünlü
futbolcuları Şenol ve Birol'un kendilerini oynadıkları "Şenol Birol
Gool" adlı film de bu tarz filmlere örnek olacak nadir eserlerden biridir.
Dönelim
"Taçsız Kral"a. Metin'in İzmirspor'da başlayan ve İstanbul'a hatta
bir ara Palermo'ya kadar uzanan kariyeri filmde aynen "Gol
Üçlemesi"nde olduğu gibi işleniyor. Metin yine psikolojik gelgitler
yaşıyor. Erkek bakış açısı insanımıza fabrika ayarlarında yüklü olarak geldiği
için, Metin filmde "güzel kadın mağduriyeti" de yaşıyor. Gönül Yazar
ve Ajda Pekkan ikilisi "femme fatale" rolünde Metin'i bozmak için
ellerinden geleni yapıyorlar. Sadece "güzel kadınlar" değil para da
Metin'i bozmaya çalışıyor. O yıllarda günümüzdeki kadar vahşi ve onursuz
olmayan endüstriyel futbol yine de yok değil. Film direkt olarak isim veriyor.
Fenerbahçe kulübü yetkilisi bir bavul dolusu parayı Metin'in başından aşağı
saçarak unutulmaz bir sahneye imza atıyor. Filmin, Metin'in
"adamlığına" odaklandığını, sistemin kirliliğini sorgulamaktan uzakta
olduğunu hatırlatalım.

Kemal
Sunal, Şener Şen, İlyas Salman gibi komedi starlarının tiplerine, mimiklerine,
salaklıklarına sırtını dayayan Yeşilçam komedi anlayışı “üretim araçlarının
üzerindeki özel mülkiyeti” sorgulamasa da belirli limitler içerisinde toplumsal
muhalefet yapan, dayanışma temasını yer yer öne çıkaran filmler üretmiştir.
1985 tarihli “Ya ya ya şa şa şa” adlı film, Salman’ın başrolde olduğu bir
futbol filmidir. Kürt bir kapıcı çocuğu olarak proleter İlyas’ın, burjuvazinin
en büyük ideolojik destekçilerinden biri olması ancak futbol sayesinde
mümkündür. Piyango İlyas’a vurur. Önce iki kat yukarıdaki daireye taşınılır.
Renkli televizyon alınır. “Beemve” araba evin önüne çekilir. Bu arada “femme
fatale” de boş durmamaktadır. Ancak İlyas’ın bunlara “karnı açtır” ve Metin
Oktay’ın sahip olduğu “adam gibi adamlıktan” da yoksun olduğu için önce kulübeye,
sonra Anadolu’ya sonra da çöplüğüne gidecektir. Burjuvazinin trenine sık sık binemezsiniz.
Bu filmin bakış açısı da böyle.
Etiketler: endüstriyel futbol, Futbol, Futbol Filmleri, Gol üçlemesi, İlyas Salman, Metin Oktay, Şenol Birol Gool, Taçsız Kral, Ya ya ya şa şa şa