Dünya siyasetine yön vermiş ve dolayısıyla dünyanın geri
kalanını epeyce sömürerek zenginlikler biriktirmiş bir coğrafya olan Avrupa, bu
tarihsel birikimini hayatın her alanında kullanmaktadır. Futbol da Avrupa’da
doğal olarak inanılmaz etkinliği olan bir şeydir. Spor demeye dilimiz varmıyor
çünkü futbol şu anda “en az” spordur. Bir spordan çok daha fazlasıdır.
Avrupa’da bir sezon daha geride kaldı. Olanları tekrarlamaya
gerek yok. Biz bu yazıda gelecek sezon Avrupa futbolunda neler olabilir, onları
incelemeye çalışacağız.
Şampiyonlar Ligi artık öyle bir hal aldı ki ulusal liglerden
daha önemli olmaya başladı. Bu sene de tarihte ilk defa iki Alman takımı
finalde karşı karşıya geldiği için Alman futbolu bu senenin mutlak kazananı.
Kasalar doldu. Rekorlar kırıldı. Yenilmez armadalar darmadağın edildi. Bu
seneki finali Almanya’da 22 milyon kişi izledi. Bu Alman televizyonculuk
tarihinde bir rekordur. Bu finalin yaratacağı etki devam edecektir. Gelecek
yıllara katacağı çok şey olacaktır. Alman futbolunun belirleyicisi Bayern
München, bütün rekorları alt üst ettiği sezon sonunda teknik direktörünü
değiştirerek biraz risk almış gibi görünüyor. Gerçi mevcut teknik direktörün
görevi bırakacağı biliniyordu ve Guardiola’nın geleceği aylar öncesinden
açıklanmıştı ama mevcut teknik direktör Heynckes sanki bu duruma bozuldu ve
Real Madrid’le dedikoduları çıkmaya başladı. Almanya’da Bayern München’le
şampiyonluk yaşamayanı dövüyorlar. Bakalım Guardiola kumarı böyle bir sonucu
doğuracak mı? Borussia Dortmund’sa çıkışını bir sürpriz olmaktan çıkarıp bir
rutin yapmak isteyecektir. Kapitalizmi çok iyi bilen Almanya’da, yeni kurumsal
ve iddialı futbol özneleri de ortaya çıkabilir.
İngiltere’de kulüplere ödenen yayın gelirlerinde %80’lik bir
artış olacak. Bu durumda, 2008 öncesi kurulan hegemonyanın yeniden kurulması
muhtemel. Ferguson’dan sonra Manchester United’ın bocalama yaşamaması
düşünülemez. “Seçilmiş kişisine” tekrar kavuşan Chelsea, sıradanlaşan Arsenal,
“para var huzur var” City ve pastadan aslan payını kapmak isteyen diğerleriyle,
İngiltere liginde de ilginç şeyler olabilir.
Neymar’ı transfer eden ve bir iki nokta transfer yapması
daha beklenen Barcelona, rekorla gelen şampiyonluğa fit olmayıp tekrar Kupa 1
için bastıracaktır. Neymar’ın, Barcelona’dan iki kat fazla para veren Real
Madrid’i reddetmesi nasıl okunmalıdır? Bizce Madrid düşecektir.
PSG’yi satın alan Arap sermayesi yine paralar saçmaya devam
edecektir. Bizim için biraz daha hüzünlü olanıysa, yeni bir sosyalizm
yağmacısının piyasaya çıkmasıdır. Girişimci bilmem kim, Monaco kulübünü satın
almıştır ve paraları saçmaya başlamıştır.
İtalyan futbolu 2006’dan sonra belini doğrultamamıştır.
Artık pahalı yıldızlar İtalya’yı tercih etmemektedir. İtalyan futbolunu eski
seviyesine ancak sermaye çıkarabilir gibi görünüyor. Petrol şeyhi bilmem kim
veya eski bilmem nere valisi Rus milyarder bilmem kim el atmadıkça İtalyanlar
dikiş tutturamayacaklar anlaşılan.
Seneye ayrıca Dünya Kupası da var. Dünya kupası olan yıllar,
sürpriz performanslara ve aynı şekilde sürpriz hayal kırıklıklarına da tanık
olmuştur. Bakalım seneye Avrupa futbol canavarı etki alanını ve cirosunu ne
kadar arttıracak? Z raporunda ne cinayetler, ne ırkçılıklar, ne tüccarlıklar
yazacak? Etiketler: Alman futbolu, Avrupa, Barcelona, Bayern München, Borussia Dortmund, endüstriyel futbol, Futbol, Kapitalizm, Neymar, Real Madrid, Şampiyonlar Ligi