Tayfun Pirselimoğlu'nun beşinci uzun metraj filmi olan
"Ben O Değilim"i izledim.
İlk filmi "Hiçbiryerde"yi (imla hatası bana ait
değildir) çıktığı yıl olan 2001 yılında izlememiştim. "Rıza" (2006)
adlı ilgi çekici filmini izledikten sonra izlemiştim.
"Rıza"da olan şuydu: Emekçi sınıfların en alt
tabakalarından bir takım bireylerin kapitalizm koşullarında maruz kaldıkları,
başka türlüsünün mümkün olmadığı sıkıntılı, kasvetli, dejenere hayat
resmediliyordu. Bu filme denk gelirseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
"Rıza" ile birlikte "Ölüm Üçlemesi" diye
anılan üçlemenin diğer filmlerini ise pek tavsiye etmiyorum. Yine en alt
katmanlardaki emekçiler var ama bu sefer gerçeklikten kopmuş olan veya kopmak
üzere olan olağanüstü karakterler var. Deliliğin sınırında ve düşmek üzere. En
basit iletişimlere bile giremeyen karakterler.
Bu tarz sinemanın hayranı olmamakla birlikte böyle bir
sinemanın ideolojik olarak insanları yanlış zeminlere çektiğini düşünüyorum.
Yine aynı konuya geliyoruz. Sanatçının
"özgürlüğü"...
Bir film çekmek aşağı yukarı 500 bin TL para gerektirir. Son
yıllarda bu tarz "insan öldü, kapatın dükkanı gidin evinizde ölümü
bekleyin" temalı filmler bu kadar çok para olarak destekleniyorsa ben kıllanırım.
Özgürlük mözgürlük de takmam.
"Ben O Değilim" Pirselimoğlu'nun cehennemin
dibinden seslenen filmleri "Pus" ve "Saç" kadar kötümser
olmasa da hareketsizlik veya kısır döngücülük filme damgasını vuruyor.
Yine en alt emekçi katmanlardan olan bir birey var. Adını
bile bilmediğimiz bu birey bir hastanenin mutfağında çalışmaktadır.
Etiketler: ben o değilim, Kapitalizm, ölüm üçlemesi, pus, rıza, saç, Sinema, tayfun pirselimoğlu