Kaç gündür bu maç aklımda.
Bana göre son yılların en ilgi çekici maçı.
Doktor Frankenstein kendi yarattığı canavara karşı mücadele
edecek.
Bu akşam İspanya’nın Barcelona kentindeki Camp Nou
stadyumunda UEFA Şampiyonlar Ligi yarı final ayağının ilk maçı oynanacak.
Taraflar Barcelona ve Bayern Münih.
Bu maçı ilgi çekici kılan şey, 2008’den beri futbolu
günümüze kadar geldiği haliyle alt üst eden bir takım olan Barcelona’nın
yaratıcısı Pep Guardiola’nın başka bir takımla, bu takıma rakip olacak olması. Çok
karışık bir cümle oldu :P
Geçtiğimiz seneden itibaren Bayern Münih’i çalıştıran
Guardiola geçen sene Barcelona ile eşleşmemişti.
Guardiola’nın ve Barcelonalı futbolcuların ne tür duygular
içinde olduğunu bilemeyiz. Bir takım tuhaf duygular içerisinde olduklarından
emin olabiliriz ama.
Düşünün, size aşıladığı mantaliteyle sizi iki üç kat
geliştiren ve tarihe yazan bir insan sizi bırakıyor ve geliyor size aynı
mantaliteyle rakip oluyor.
Bu duyguyu bundan üç sene önceki bir sahnede net bir şekilde
gözlemleyebilmiştik. 5 Mayıs 2012 günü Barcelona ile Espanyol karşı karşıya
geliyordu. O maça çıkarken Lionel Messi’nin ligde 46 golü vardı. Messi maçta
dört gol atıyor ve rekoru 50’ye çekiyordu. 50. golden sonra gidip bir sonraki
sene ayrılacağını açıklamış olan Pep Guardiola’ya sarılmıştı. Futbol
dünyasındaki en duygusal anlardan birisidir. Yorum bölümünde bu anı
paylaşacağım. Şimdi uzatmaları oynayan bu canavarlar topluluğu taze
canavarlaşmış Bayern Münih’e karşı oynayacakl.
İşin duygusal boyutu bu.
Futbol boyutunu ise bilemiyorum. Bu turda her şey ama her
şey olabilir bana göre. Klişe oldu ama gerçekten öyle. Bir taraf bir tarafı
parçalayabilir ve bu sürpriz olmaz.
Taraflara tek tek bakmayı öneriyorum.
Barcelona ile ilgili çok yazı yazdım ben. Şu anda beni
futbola bağlı tutan en önemli şey olduğu içindir belki. Guardiola’nın 2008’de
ortaya çıkarttığı ve hala etkinliğini sürdüren takımın gelmiş geçmiş en iyi
takım olduğunu düşündüğümü birçok yazıda, sohbette belirttim. Messi’nin ise
gelmiş geçmiş en iyi “sporcu” olduğunu düşünmekteyim.
Bu takımın en önemli elemanlarından biri olan Xavi’nin artık
yaşlanması (1980 doğumlu) Iniesta’nın teklemesi (1984) Barcelona’ya vites
düşürttü. Bir de karşılarında “köpek gibi” oynayan bir Real Madrid vardı. Bu
arada Ronaldo da 30 yaşında, biliyor muydunuz? Ligde ilk yarı Real Madrid ve
Ronaldo bombardımanı vardı. Messi bir ara 12 gol gerisindeydi Ronaldo’nun. 50
gollük rekor kırılacak gibi duruyordu. Fakat bunların hepsi yalan oldu. 2015
yılıyla birlikte Barcelona ve Messi o eski öldürmeyip süründüren futbola sahip
olmasa da müthiş bir ivme kazandılar. Herkesi yendiler. Messi herkese gol attı.
İki kere Ronaldo’yu geçti. Şu anda iki gol gerisinde. Ligde de son üç hafta
kala iki puan öndeler.
Durumları bu. Guardiola’nın ideoloji gibi oyun mantalitesi
bir rüya sezon daha yaşayabilir.
Guardiola izin verirse.
Bu senenin başında Avrupa’da üç dört sene Real Madrid ve
Bayern Münih hegemonyası yaşanacağını düşündüğümü belirtmiştim. Alman milli
takımı gelecek seneki Avrupa Şampiyonası’nın ve bir sonraki Dünya Kupası’nın da
favorisidir bana göre.
Real Madrid bu hegemonyayı yaşatıyor çelişkili olsa da.
Bayern Münih’te ise bir çelişki yok. Nisan ayında şampiyon oldular. O kadar da
değil! Gelene altı gidene yedi atıyorlar. Çeyrek finalde gariban Porto, ilk
maçta üç attı da sonra tokat manyağı oldu. 50. dakikada 6-0’dı ki Bayern
esnaflık yaptı ve rölantiye aldı. Guardiola’ya istinaden “ O takımda Xavi,
Iniesta ve Messi var. Teknik direktörsüz bile bu kadar iyi oynarlar” deniyordu
fakat Bayern’de de aynı “öldürmeyip süründüren” futbolu hayata geçirince bence
artık onun gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörlerden biri olduğu tescillendi.
Bu Guardiola yarı finalde ve Messi’nin basın toplantısında dediği gibi o her
şeyi düşünür ve hiçbir şeyi şansa bırakmaz. Bakalım bakalım. Ribery ve
Robben’in sakat olması önemli bir dezavantaj.
İki canavar karşı karşıya gelecek. İkisi de topu asla vermek
istemiyor. İkisi de sol şeridi kapatmak istiyor.
0-0 bitse bile
müthiş bir futbol olacağı kesin. Bundan önemlisi birçok hikâye hediye edecek
bize bu karşılaşma.
Endüstriyel futbol zaten baş belası da Türkiye’deki futbol
yayıncıları maç öncesinde yaşanan duygusal anlara hiç önem vermiyorlar ve son
saniyeye kadar reklâmı dayıyorlar. Maç bitince de sahadan beş on saniye görüntü
veriyorlar ve hemen reklâma gidiyorlar.
Guardiola koridorda ne yapacak? Ya maçtan sonra?
Bunların çok azını canlı izleyebileceğiz. Belki sonradan
Youtube’da…
Unutulmaz bir futbol akşamı olacak. Beklemedeyiz.
İyi günler.
Etiketler: Barcelona, Bayern München, Futbol, guardiola, Lionel Messi, Şampiyonlar Ligi