Ankara'ya ne zaman gelsem önce eski
fotoğraf albümlerine bakarım sonra da sıkılırım. Bari bu yazıyı yazayım.
Mizahta abartılı benzetmeler etkili olur, o halde başlayalım.
* İstanbul Messi ise Ankara Bilica veya Wagenhaus.
*İstanbul aşk ise Ankara mantık evliliği.
*İstanbul bira ise Ankara sallama, açık
çay.
*İstanbul Penelope Cruz ise Ankara Ayşen
Gruda.
*İstanbul "Kuzuların Sessizliği"
ise Ankara "Kutsal Damacana 2: İtmen".
*İstanbul Swerdlov ise Ankara Phelanov.
*İstanbul artistik buz pateni ise Ankara
yağlı güreş.
*İstanbul kültür gezisi ise Ankara veli
toplantısı.
*İstanbul Paco De Lucia ise Ankara
Kibariye.
*İstanbul kekik ise Ankara köri sosu.
*İstanbul VW bigıl ise Ankara beyaz
modifiye Şahin.
*İstanbul güzel göz ise Ankara kıllı el
parmağı.
*İstanbul CNBC-E ise Ankara Flash TV.
*İstanbul film festivali ise Ankara asker
uğurlaması.
*İstanbul gökkuşağı ise Ankara boz.
*İstanbul Hasret Gültekin ise Ankara
Ankara'lı Namık.
*İstanbul sosyalist parti ise Ankara Genç
Parti.
*İstanbul Mahir Çayan ise Ankara Muhsin
Yazıcıoğlu.
*İstanbul yürüyüş ise Ankara sünnet
düğünü.
*İstanbul Balat ise Ankara Şaşmaz oto
sanayi sitesi veya Kazım Karabekir Caddesi.
*İstanbul ev poğaçası ise Ankara kır
pidesi.
*İstanbul karikatür dergisi ise Ankara
Posta gazetesi.
*İstanbul Trabzonspor ise Ankara üç
büyükler.
*İstanbul satranç ise Ankara bizim
ortaokulda oynadığımız "orospu" adlı basketbol oyunu.
*İstanbul Gürkan Candan ise Ankara Uğur
Işılak.
*İstanbul şiir ise Ankara bitişik yazılan
"de".
*İstanbul Haneke sineması ise Ankara Temel
Gürsu sineması.
*İstanbul duran adam ise Ankara kanserli
kıza 50 lira veren sağlık bakanı.
*İstanbul Hegel ise Ankara medyum Memiş.
*İstanbul "seni seviyorum" ise
Ankara "amına koyim".
*İstanbul devrim ise Ankara ülkücülerin
Koreli dövmesi.
*İstanbul gökyüzü ise Ankara kredi kartı.
Can sıkıntısından bunu yazdım. Dediğim
gibi mizahta abartmak bir yöntemdir. Lütfen yorum bölümünde küsküyü
yedirtmeyiniz.
İyi günler. 🙋