Boyun Eğme: SON WOODY ALLEN FİLMLERİ

Arşivime baktım ve Woody Allen’ın oynadığı ve izlemediğim beş tane film kaldığını gördüm. Bunları tükettim.

Önceden kafa dağıtmak için imdb.com’u açar ve Woody’nın 6 ve üstü puan almış filmlerinden herhangi birini izlerdim. Ne yazık ki bunlar tükendi artık. Artık Woody’nin oynadığı ve benim izlemediğimi film yok.

Dile kolay, 50 yılda 50 film çekmiştir. 1977 “Annie Hall”dan sonra her yıl bir film çekmiştir. 1981 yılı hariç. 1981 yılında doğanlar ilahi mesaj almaya meraklılarsa buradan bir mesaj alabilirler. Bazı yıllar iki tane çekmiştir…İnanılmaz!

Son on yıldır falan artık filmlerinde görülmez oldu. Ondan önce de bazı filmlerde yan rollerde görülmeye başlamıştı. İyice yaşlanmasıydı bunun sebebi. Son göründüğü film olan “Scoop” (2005) çekildiğinde 71 yaşındaydı. En önemli teması olan aşk için artık işlevsel değildi.

Oynamadığı filmlerde de aynı şekilde kendisini başkalarına oynatmaya devam etti. Yani karakterler yine telaşlı, sakar, salak, takıntılı karakterlerdi. Eski filmlerinden farkı film New York’ta değil Avrupa’da bir yerlerde geçiyordu.

Bence 40 sene New York’ta film çektiği için kendisine hem tatil yaptırıyordu hem de film çekmeye devam ediyordu.

Zahide Çolak, Woody Allen’ın oynadığı filmleri sevmediğini söylemektedir. Kendisine tavsiyem bunu her yerde tekrarlamasın. Ben arkadaşlığımızın hatırına kendisini mahkemeye vermedim. Woody Allen sinemasının en önemli özelliği kendisinin başrolde canlandırdığı nevrotik karakterdir.

Bir Woody Allen filmiyle ilgili ne yazılabilir, bilemiyorum. Nasıl bir sinema eleştiri yazısı yazılabilir? Tarz belli. Niyet belli. Filmi izleyenin niyeti belli.

Benim için bir Woody Allen filminin iyi olup olmamasının ölçütü durup dururken koltuktan yuvarlıyor mu yuvalamıyor mu? Böyle anlar her filmde olabilir ama genel anlamda deha ürünü bir hikâyeyle besleniyor mu beslenmiyor mu? Buna bakarım.

Bu beş filmin hiçbiri için tam olarak böyle bir şey söyleyemem. Evet, bir iki kere koltuktan yuvarlandım ama ilgiyle izlediğimi söyleyemem filmleri.

“Shadows and Fog/Gölgeler ve Sis” (1991)

“Ben siyah beyaz film sevmiyorum” diyenleri mahkemeye vermek istiyorum açıkçası. Öz güvene bak. 30’lu, 40’lı, 50’li yıllarda insanlar ne başyapıtlar ortaya koymuşlar ama arkadaşımız ilgilenmiyor. Ben de “modern zamanlarda çekilmiş siyah beyaz filmleri sevmiyorum” diyorum ama. Ne gerek var? Bu tür filmler bende yabancılaşma duygusu yaratıyor. Bu film de bu açıdan maça 1-0 yenik başladı. Bir iki yerde yardırdı ama vasat buldum.

“The Curse of the Jade Scorpion/Yeşil Akrebin Laneti” (2001)

Bu işte eski filmlere benzeyen bir film. Yine bir salak var. İddialı ama işleri yüzüne gözüne bulaştırıyor. Tam bir Woody karakteri. Olay örgüsünün saçmalığı da tatmin edici düzeyde. Bu seride izlediğime memnun olduğum tek film bu oldu.

“Boradway Danny Rose/Türkçe adı yok” (1984)

Hayatta isteyeceğim son şeylerden biri herhalde Woody Allen’in dönem filmi çekmesi. Bu konudan çok bahsettim. Dönem filmlerini sevmiyorum. Genelde yabancılaşma duygusu yaratıyorlar bende. Woody Allen’in güldürmeyen bir dönem filmi sırf izlemiş olmak için izlenmiş bir filmdir. Belki bir iki yerde yarılırım umuduyla izledim ama olmadı.

“Anything Else/Yok Ya” (2003)

Bu da bahsettiğim kendisini başkasına oynattığı filmlerden. Kendisi bir yan rolde, bir tavsiyeci arkadaş rolünde gözüktüğü için izledik. Olay örgüsü ve saçmalık potansiyeli iyiydi kesinlikle. Erkek karakterin düştüğü saçma sapan durumlar, bu durumlardan kurtulmak için geliştirdiği acemi çakallıklar, sonra bunların birbirine girmesi, kendisini akıllı diğer herkesi saf zannetmesi, kadın karakterin onu sık sık ters köşe yapması falan tam Woody filmi gibiydi.

“A Midsummer Night Sex Comedy/Türkçe adı yok” (1982)

Vasat. 70’li yıllardaki Woody Allen’ı beğenmem zaten bence 80’lerde ritm bulmaya başlamıştır kendisi. Her Woody filmi belli bir standarda sahiptir. Bu film de o standarttan bir santim falan yukarıda. Ölene kadar adını anmayacağıma eminim.

Ve Top 10 Woody Allen filmiyle huzurlarınızdan ayrılıyorum. Liste tarihe göre sıralanmıştır. Bunları izleyiniz, pişman olmayacaksınız. Tabi eğer tarzının alıcısıysanız…