Tıpkı sinemayla bir sanat
olarak ilgilenen insan sayısı gibi yiyeceklerle ilgilenen, dahası güzel
lezzetlerin peşinde olan insan sayısı da zannedildiğinden aşağıdadır.
Türkiye, Avurpa'da en çok sinema bileti satılan ülkelerden biridir ama
sanatsal güzelliğin peşinde olan insan sayısı acıklıdır. Yiyecek
konusunda da büyük çoğunluk karnını doyurmayı düşünür. Güzellikler için
farklı bir takım faaliyetler yapma isteğinde olan insan sayısı
zannedilenden düşüktür.
Sancaktepe'de oturan ve böyle dertleri olan insanlar için iyi bir haberim var.
Başak Yufka'daki (Mehmetçik Lisesi'nin oradaki Çağrı Market'in karşısında) teyze müthiş bir ritm bulmuş...
Resimde gördüğünüz sigara böreği, mantı ve gözlemeyi kendisinden aldım. Yemekler bittikten sonra masayı ısırdım.
Bu teyzenin bundan sonra en sadık hayranlarındanım.
Geçen hafta "Yeme-İçme Mevzuları Üzerine İki Kısa Yazı" başlıklı bir
yazı yazmıştım. Orada, bu teyzeden bu ürünleri aldığımı ve
heyecanlandığımı yazmıştım.
Ayrıca eklemiştim: Bu tür, bir
teyzenin yemeklere kişilik kattığı mekanlar para kazanamazlar. Ara
sokaklarda kalmak zorundadırlar. Aksi durum oldukça istisnai bir durum
olur, diye düşündüğümü de belirtmiştim.
Teyzenin bir tanıdığı
tesadüfen Facebook'tan arkadaşımmış ve tespitlerimin doğru olduğunu
söyledi. Teyze, para kazanamıyor ama insanlara bir şeyler sunmak
istiyormuş. Üretim süreci içerisinde yer almak istiyormuş.
Bu, onu mutlu
ediyormuş.
Ne güzel!
Bu teyze desteklenir. Açıkça
belirtmeliyim, bu tür destekler de eğer destek olunan şey bunu hak
etmiyorsa tükenir. İnsanlar destek olmaktan, dayanışmaktan fena halde
yorulmuş durumdalar. Eğer teyze sıradan ürünler ortaya koysa ben de
zamanla gitmem yani. Herkes de böyle yapar.
Dediğim gibi teyze desteği sonuna kadar hak ediyor.
Afiyet olsun...