Coen Kardeşler’in yani Amerikalı yönetmenler Joel Coen ve
Ethan Coen’in bütün filmlerini en az iki kere izledim. Bence ana akım sinemanın
en iyi sanatçılarındanlar. Ortaklaşa film çeken yönetmen kardeşleri genelde
beğenirim. Belçikalı sosyalist sanatçılar Jean Pierre Dardenne ve Luc
Dardenne’nin bütün filmlerini tavsiye ederim. Türkiye’den Tuğrul ve Yağmur
Taylan Biraderler de bence çok iyiler. Coenler gibi “kara komedi” tarzını
seviyorlar. Türkiye’de kara komedinin kilometre taşı olarak
değerlendirebileceğimiz “Vavien”den sonra ortalıkta görünmediler. Bu harika
filmin iş yapmamış olması onları geriletti. Çok yazık. O sulu abazan
komedilerine verilen değerin çeyreği bu tür kaliteli işlere verilse Türkiye’de
bir şeyler olabilir aslında.
Coenlere dönersek, dediğim gibi “kara komedi” tarzının
dünyadaki en ayrıksı, en özgün, en yaratıcı temsilcileridirler.
Bugün bahsedeceğim filmi izlememiş olan varsa hemen bir
şekilde izlesin lütfen.
“The Big Lebowski/Büyük Lebowski”den (1998) bahsediyorum.
Beş kere falan seyretmişimdir. Her seferinde yarılıyorum. Kendime bir ödül
vermek istediğimde veya yoğun stresli bir gün geçirdiğimde açıyorum “Big”i.
Bir aptallık destanı diyorum çünkü incir çekirdeğini bile
doldurmayacak bir hikâyeden resmen bir epik film çıkarmışlar.
“Büyük Lebowski” beş dakika bile boş bırakmayan bir zeka ve
deha bombardımanı.
Klasik Amerikan sinemasının en favori türü olan kara
filmlerin (film noir) bir parodisi aslında. Parodiler genelde parodi ettikleri
şeyle birlikte ve ondan sonra anılırlar ama bugün hiçbir sinemasever “Büyük
Lebowski”yi kara filmlerle birlikte anmaz. O kendi başına bir fenomendir. Kült
film tanımının karşısında “Büyük Lebowski” yazmalıdır.
Los Angeles’ta yaşayan the dude (ahbap) lakaplı Jeffrey
Lebowski’nin ismi bir milyonerle aynıdır. Ahbap sinemanın en unutulmaz
karakterlerinden biridir. Destansı bir umursamazlığa sahiptir. Dünyanın en larç
adamıdır denebilir kendisi için. Ahbap’ın bir milyonerle isim benzerliği
vardır. Milyonerin karısı şehirdeki bir takım kişileri dolandırmıştır. Tahsilat
mafyası paraları almak için Ahbap’ın evini basar. Halıya işerler. Sonra da
gerçek Lebowski’nin o olmadığını anlayınca giderler.
İncir çekirdeğini bile doldurmayan hikâye bu. Buradan nasıl
bir destan üretilir?
Ahbap’ın kendisi kadar ilginç bir karakter olan arkadaşı
Walter Sobchak Ahbap’a gaz verir ve “halı odayı dolu gösteriyordu” diye halının
parasını tahsil etmek üzere Ahbap’ı gerçek Lebowski’nin malikânesine gönderir.
Sonra olaylar öyle bir karışır ki gerçekten bu kurguyu hayal
edebilen zekaya hayran olmamak elde değil.
Neredeyse her repliği bir klasiğe dönüşmüştür bu filmin. Her
sahnesi, her karakteri bir fenomendir.
Coenler böyle. Filmlerinde mutlaka bir suç ve o suçu yüzüne
gözüne bulaştıran bir karakter var.
Böyle bir film işte. Yine izleyesim geldi şimdi. İyi
akşamlar.
TOP 5 Coen filmi
1- The
Big Lebowski
2- Blood
Simple
3- Fargo
4- No
Country for Old Men
5- Barton
fink
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder